Antienflamatuar ve Analjezik Nedir?
“Antiinflamatuar” veya ağrı kesici olarak da bilinen ilaçlar, inflamasyon denilen “doku yangısını” bastıran ve kireçlenme dahil olmak üzere pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan bir grup ilaçtır. Tüm dünyada antibiyotiklerden sonra en sık reçete edilen moleküller antiinflamatuar ilaçlardır. Bu ilaçların genel özelliği; enflamasyon yani iltihabı (yangıyı) bastırarak, ilgili bölgenin hem ağrısının hem de şişliğinin azalmasını sağlamasıdır. Yazımızın devamını okuyarak “Antienflamatuar nedir?” sorusuna yanıt bulabilir; bu amaçla kullanılan ilaçların genel özelliklerini öğrenebilirsiniz.
Analjezikler yaygın olarak “ağrı kesici” olarak bilinirler. Tüm dünyada en sık kullanılan analjezikler NSAİİ, parasetamol ve asetil salisilik asittir. Bu ilaçların potansiyet yan etkileri de dikkate alınarak doktor kontrolünde ve olabildiğince kısa süreliğine kullanmak çok önemlidir.
Antienflamatuar İlaçlar Nelerdir?
Antienflamatuar ilaçlar esasen doku yangısını bastıran moleküllerdir . Non-Steroidal (klasik ağrı kesiciler) veya Steroidal (Kortizon ve türevleri) yapıda olabilirler
- Non-steroidal Antinenflamatuar ilaçlar içerdikleri moleküller sayesinde enflamasyon rekasiyonunda görev alan enzimleri inaktive ederler. Siklooksijenaz (COX) enzimini inhibe eden grup bu gruptur.
- Bir diğer etkileri Lipooksijenaz enzimi ile kontrol edilen lökotrienler denilen doku yangısı ürünlerinin üretimini engellenmesidir.
Genel etkileri ise iltihaplı bölgedeki ağrı, şişlik, kızarıklık gibi problemlerin azaltılmasıdır.
Non-Steroid Antienflamatuar İlaçlar
Non-steroid ifadesi, kortizon içermeyen ilaçları ifade eder. Özellikle artrit hastalarında en çok tercih edilen ilaç grubudur. Temel amacı ağrıyı hafifleterek hastaların yaşam kalitesini yükseltmektir. Non-steroid antienflamatuar ilaçlar, iltihabı baskılayarak bölgedeki semptomların azalmasını sağlar. Etkili olabilmeleri için genellikle düzenli olarak, makul dozda kullanılması gerekir.
Steroidler ve Kortikosteroidler
Steroidler; sürrenal yani böbrek üstü bezlerinden salgılanan Adrenokortikotrop hormonu (ACTH) kontrolünde üretilen, hormon yapısındaki maddelerdir. Kortikosteroidler steroid yapıda olan bir grup ilaç olup genel olarak vücudun su ve tuz dengesini düzenlemeye yardımcı olan mineralokortikoidler ve antienflamatuar etkinliği ile öne çıkan glukokortikoidler olmak üzere 2 grupta incelenebilir.
Steroid ilaçlar özellikle inflamatuar artritler başta olmak üzere otoimmün hastalıkların tedavisinde yüksek antiinflamatuar etkisi ile sıkça tercih edilirler.
Antienflamatuar İlaçlar Kireçlenme Tedavisinde Kullanılabilir Mi?
Kireçlenme (osteoartirt) hastalarında kıkırdak dokusundaki dejenerasyon, eklem yapısının bozulmasına neden olur. Zaman içerisinde giderek incelen ve işlevini yerine getiremeyen kıkırdak, kemik hasarına da yol açar. Bu nedenle bölgede enflamasyon oluşabilir. Bu enflamasyonun giderilmesinde ise antienflamatuar ilaçlar sıklıkla tercih edilir. Bu ilaçların kıkırdak dejenerasyonu veya kemik harabiyetini geri döndürücü etkisi yoktur. Ancak inflamasyon oluşan eklemin rahatlamasına ve ağrının azalmasına yardımcı olurlar.
Antienflamatuar İlaçların Yan Etkileri Var Mı?
Antienflamatuar ilaçların içeriklerine ve kişinin fizyolojik yapısına göre farklı yan etkileri olabilmektedir. Kireçlenme ve artrit tedavisinde en sık kullanılan ilaçlardan olmasına rağmen yan etki potansiyeli yüksektir.
En sık ve ciddi etkiler mide barsak sistemindeki ağrı, şişkinlik, hazımsızlık ve kanamadır. İlaveten baş ağrısı, uyuşukluk, alerjik reaksiyonlar, böbrek yetmezliği ve kalp krizlerini kolaylaştırmasıdır.
Non-steroidler, genellikle mide-bağırsak sisteminde ciddi yan etkilerini gösterirler. Bu nedenle çeşitli nedenlerle mide ve bağırsak sistemi hastalığı olan hastalarda ve ileri yaşlarda mutlaka kontrollü ve kısa süreli kullanımı tavsiye edilmektedir. Bununla birlikte böbrek ve karaciğer hastalıklarına da zemin hazırlayabilirler. Topikal (lokal uygulanan) antienflamatuar ilaçların yan etkileri ise diğer antiinflamatuar formlarına kıyasla daha azdır. Öte yandan kortikosteroidler şeker hastalığı, hipertansiyon, kemik erimesi, ödem, peptik ülser, katarakt ve psikoza neden olabilir.
Yazar Hakkında
Prof. Dr. Ümit DİNÇER
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Fizik tedavi ve Rehabilitasyon alanında uzman olan sayın Dinçer, 1970 yılında Kayseri’de doğmuştur. İyi derecede İngilizce bilen Prof. Dr. Ümit Dinçer, osteaoartrit alanında önde gelen uzmanlardan birisidir.